Sabah Aç Karnına Kahve İçmek
İçeriğindeki kafein, daha az yorgun ve daha uyanık hissetmenize yardımcı olmasının yanı sıra, ruh halinizi, beyin fonksiyonunuzu ve egzersiz performansınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca kilo kaybını arttırabilir ve Alzheimer, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıklara karşı korumada destekleyici olabilmektedir.
Bazı insanlar aç karnına kahve içmenin sağlığına zarar verebileceğini iddia etse de; bir çok insan sabahları ilk iş olarak kahve içmeyi çok sevmektedir. Özellikle öğle saatlerinde ilk öğünlerini yemeyi tercih eden ve aralıklı oruç yapan insanların, ilk öğünlerine kadar olan bu süreçteki sabah saatlerinde, kahve tükettikleri bilinir. Peki sabah aç karnına içilen kahve kime zararlı ya da faydaları var mı?
SİNDİRİM SORUNLARINA NEDEN OLUR MU?
Araştırmalardan bazıları, kahvenin acılığının mide asidi üretimini uyarabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, bir çok insan kahvenin mideyi tahriş etmesiyle beraber, irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi bağırsak rahatsızlıklarının semptomlarını kötüleştirdiğini düşünüyor. Kimilerinde ise mide ekşimesi, ülser, mide bulantısı, asit reflüsü ve hazımsızlığa da neden olduğuna inanılıyor.
Kahveyi aç karnına içip içmediğinize bakılmaksızın; araştırmalar, kahve ve sindirim sorunları arasında güçlü bir bağlantıyı henüz bulamıyor. Ancak, özellikle irritabl bağırsak sendromu teşhisi konmuş hastalarda, uzmanlar; kahvenin günlük tüketimini tamamen kesmek ya da oldukça azaltmak gibi yöntemlere giderek, iyi sonuçlar alabilmektedirler. Doktorlar bu teşhisi ve sürece yönelik tavsiyeleri, çoğunlukla bağırsak mikrobiyatası testlerine bakarak yapabiliyorlar.
Bununla birlikte, insanların küçük bir kısmı kahveye karşı aşırı derecede hassastır ve bu kişlilerin yaşadığı mide ekşimesi, kusma veya hazımsızlık gibi semptomların sıklığı ve şiddeti; kahveyi ister aç karnına, isterse tok karnına içsinler; sabit kalmaktadır.
Yine de, vücudumuzun nasıl tepki verdiğine dikkat etmek, her besinde olduğu gibi, kahvede de önemlidir. Kahveyi aç karnına içtikten sonra sindirim sorunları yaşıyorsanız, ancak tok karnına böyle bir sorun yaşamıyorsanız, tek yapmanız gereken kahve tüketiminizi buna göre ayarlamak.
Özetle, kahve mide asidi üretimini arttırır ancak çoğu insan için sindirim sorununa neden olmaz. Bu nedenle aç karnına kahve tüketmek bir çok insan için sağlığı tehdit eden bir şey olmayacaktır.
STRES HORMONU SEVİYESİNİ YÜKSELTİR Mİ?
Bir başka yaygın olan argüman ise, aç karnına kahve içmenin stres hormonu kortizol düzeylerini arttırabileceğidir.
Kortizol; böbrek üstü bezleriniz tarafından üretilir ve metabolizmayı, kan basıncını ve kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Yine de; kronik olarak aşırı düzeyler kemik kaybı, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarını tetikleyebilir.
Kortizol seviyeleri, uyandığınız zaman doğal olarak zirve yapar, gün içinde düşer ve uykunun erken evrelerinde tekrar zirveye ulaşır.
İlginç bir şekilde, kahve kortizol üretimini uyarır. Bu nedenle, bazı insanlar kortizol seviyelerinin zaten yüksek olduğu sabahları ilk iş olarak kahve içmenin tehlikeli olabileceğini iddia ediyor.
Bununla birlikte, kahveyi düzenli olarak içen kişilerde kortizol üretimi çok daha düşük görünüyor ve bazı araştırmalara göre kortizolde hiç artış göstermediği görülüyor. Ayrıca, tok karnına kahve içmenin bu yanıtı azalttığına dair de çok az kanıt var.
Dahası sık sık kahve içmeseniz bile kortizol seviyelerindeki herhangi bir artış geçici gibi görünüyor. Böyle kısa bir zirvenin uzun vadeli sağlık komplikasyonlarına yol açacağına inanmak için çok az neden olduğu aşikar.
Kısacası, kahve; stres hormonu kortizolde geçici bir artışa neden olabilir. Bununla birlikte, aç karnına veya yemekle birlikte içtiğinize bakılmaksızın, bunun sağlık sorunlarına yol açması da olası değil.
DİĞER POTANSİYEL YAN ETKİLER NELERDİR?
Kahveyi aç karnına içseniz de içmeseniz de bir kaç olumsuz yan etkisi olabilir.
Örneğin kafein bağımlılık yapabilir ve bazı kişilerin genetiği onları kafeine karşı özellikle hassas hale getirebilir.
Bunun nedeni, düzenli kahve alımının beyin kimyanızı değiştirebilmesi ve aynı etkileri üretmek için giderek daha fazla miktarda kafeine ihtiyaç duymasıdır.
Aşırı miktarda içmek endişe, huzursuzluk, kalp çarpıntısı ve kötüleşen panik ataklara neden olabilir. Hatta bazı kişilerde baş ağrısı, migren ve yüksek tansiyon ile sonuçlanabilir.
Bu nedenle çoğu uzman, kafein alımınızı günde yaklaşık 400 mg ile sınırlamanız gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu 4-5 fincan kahveye eşdeğerdir.
Etkileri yetişkinlerde 7 saate kadar sürebildiği için; kahve, özellikle günün geç saatlerinde içerseniz uykunuzu da bozabilir.
Son olarak; kafein, plasentayı kolayca geçebilir ve etkileri hamile kadınlarda ve bebeklerde normalden 16 saate kadar daha uzun sürebilir. Bu nedenle hamile kadınların kahve alımını günde 1-2 fincan )240-480 ml) ile sınırlamaları önerilir.
Aç karnına kahve içmenin bu etkilerin gücünü veya sıklığını etkilemediğini de unutmamak gerekir.
Böylece anlıyoruz ki, çok fazla kahve içmek; kaygı, huzursuzluk, migren ve kötü uykuya neden olabilir. Bununla birlikte, aç karnına içmenin bu yan etkilerin sıklığını veya gücünü etkilediğini gösteren hiç bir kanıt yoktur.
SON BAKIŞ
Bir çok insan sabahları yemek yemeden önce ilk iş olarak kahvenin tadını çıkarmaktan çok keyif alır. Kalıcı efsanelere rağmen, çok az bilimsel kanıt, aç karnına içmenin zararlı olduğunu göstermektedir. Aksine, nasıl tüketirseniz tüketin, vücudunuz üzerinde muhtemelen aynı etkilere sahiptir.
Yine de aç karnına kahve içerken sindirim sorunları yaşıyorsanız, kahveyi yemek yedikten sonra ya da yemekle birlikte içmeyi deneyin. Bir gelişme fark ederseniz, rutininizi buna göre ayarlamak en iyisi olabilir.
Kaynaklar:
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5696634/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20070100/
https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5544304/
https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12741451/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder