28 Aralık 2021 Salı

Aralık 28, 2021

KAHVE BİZİ NEDEN BU KADAR MUTLU HİSSETTİRİR








Hepimizin her sabah mutlu uyanmak için çeşitli nedenleri vardır. Ve kahve severler için tek bir sebep var - bir fincan güçlü aromalı kahve! Evet, kahve düşüncesi, çoğumuz üzerinde anında sihirli bir güce sahiptir. Dünyevi aroması ve güçlü tadı, insanı canlandırmakta gerçekten harikalar yaratır. Ve bu sadece bir inanç değil. Birçoğumuz için bir deneyim. Üzgün olduğumuzda, yalnız olduğumuzda bizi bir fincan kahve içmeye iten sır nedir? Bunun arkasında bir sır olduğunu düşünüyorsan, haklısın; evet, var.


Ve güzel bir haber daha; kahvenin mutluluk seviyemizi neden arttırabileceğinin ardındaki sır bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu makalede ilerlerken, kahvenin bizi neden bu kadar mutlu hissettirdiğinin bilime dayalı nedenini öğreneceksiniz. Mutluluğu satın alamazsın ama kahve alabilirsin ve bu oldukça yakın.


Kahvenin Bizi Neden Mutlu Ettiğinin Arkasındaki Bilim


Kahve, genel sağlımızı korumada önemli bir rol oynayan birçok kimyasalın zengin bir hazinesidir. Bir fincan kahvede şunlar bulunur:

  • 2 etilfenol: Bizi aktif ve uyanık tutan bir kimyasal.
  • 3,5 Dikafeoilkinik asit: Bizi nöron hasarından korumaktan sorumlu bir bileşen.
  • Trigonellin: Ağzımızda çürüğe neden olan bakterilerle savaşan bir B3 vitamini formu.
  • Niyasin: Hücre yenileyici ve bunamayı önleyen B3 vitamini.


Bunlar, gördüğümüz gibi, birçok sağlık yararı sağlayan bileşendir. Peki kahve ve mutlulukla ne alakası var? Mutluluk ve kahve hissinin küçük bir arka plan hikayesi var.


İşte başlıyoruz:


Kahve içtiğinizde, Adenozin adlı bir nörokimyasalı taklit eder. Bu bizi uykulu hissettiren ve yorgun olduğumuzda bizi kendine getiren bir kimyasaldır. Kafein vücudunuza girdiğinde, adenosini algılayan ve normal işlevlerini yerine getirmelerini engelleyen reseptörlerle çalışır. Başka bir deyişle, kahve içtiğinizde kafein, adenozin - uykuya neden olan kimyasal - reseptörlere müdahale eder ve uyumanızı engeller. Kahve içerken bu şekilde uyanık kalırsınız. 


Adenozin reseptörleri bloke edildiğinde, vücudunuzun, insanlar için iyi hissetme deneyiminden sorumlu iki kimyasal olan dopamin ve glutamat gibi kendi uyarıcılarını serbest bırakmaktan başka seçeceği yoktur.


Kahvenin beynimizdeki nörotransmitterleri uyardığı için kahvenizin sizi mutlu ettiği anlamına gelir. Bu nedenle bir fincan kahve beyninizdeki nörotransmitterların üretimini başlatmak için en iyi içecektir.


Unutulmaması gereken bir noktada da kahveyi limitli bir şekilde içtiğinizde size mutluluk verebileceğidir. Günlük kafein dozunun belirli bir sınırının ötesinde, vücudunuz kafein direnci geliştirir ve artık aynı duyguyu yaşamazsınız. 


“İnsanlar kahvesiz nasıl yaşar bilmiyorum… gerçekten bilmiyorum!” Martha Quinn


Kahve Tüketiminin Müthiş Faydaları


Kahve sizi mutlu etmenin yanı sıra, az önce gördüğümüz kimyasallar ve bileşenler sayesinde çok çeşitli şaşırtıcı sağlık yararları da sunabilir. Kanser, kalp hastalıkları gibi sağlık risklerini önlemeye sahip en zengin antioksidan kaynaklarından biridir. 


Antioksidan seviyesinin kafein içeriğine göre değiştiğini unutmamalısınız. Örneğin, saf siyah kahve, kafeinsiz versiyona kıyasla en yüksek düzeyde antioksidan içerir. 




Nöronları ve Sinir Sistemini Korur


Kafein kanıtlanmış bir psikostimülandır ve antioksidan, antiinflamatuar ve anti-apoptotik özellikleri Alzheimer hastalığı ile mücadelede çok etkili olduğu kanıtlandı. Araştırmacılar ayrıca erkeklerde Parkinson hastalığı ile mücadelede kafeinin benzer etkilerini buldular.


Ayrıca kafeinin beyniniz için koruyucu olduğu ve onu strese, yaşlanmaya ve nörolojik hastalıklara karşı dirençli hale getirdiği de tespit edilmiştir.


Ektili Antidepresan


Kafein bir depresyon katilidir. Ve araştırmalar, belirtilen sınırlar dahilinde düzenli kahve tüketiminin akıl hastalığı riskini azaltmaya yardımcı olabileceğini doğrulamıştır.


Bu içerdiği tonlarca antioksidan sayesinde, bir fincanınızın beyin iltihabını önlemede en iyi arkadaşınız olabileceği anlamına gelir.


Size Enerji Verir


Bu hepimizin deneyimlediği etkilerden biridir. Aslında çoğumuzun kahveye kafayı takmasının esas nedeni de budur. Sıcak kahvemizi yudumladığımız an, kendimizi enerjik, uyanık ve aktif hissederiz. 


Bunun nedeni ise; kafeinin sinir sistemimizi uyarmasındandır. Sizi uyanık ve aktif tutar. Kahvenizi yudumladığınızda uyku hali ve uyuşukluk hissi kaybolur. Yoğun iş yükü nedeniyle dışarıda bir gece geçirmeyi planlıyorsanız, bir fincan sıcak kahveye şerefe diyebilirsiniz.


İntihar Düşüncelerini Keser


Gördüğümüz gibi kahve bizi mutlu ediyor ama büyüsü burada bitmiyor.


Harvard School of Public Heath tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, düzenli kahve içenlerin intihar ve depresyonla ilgili düşünceleri daha az. Bu sonuçlar erkeklerde ve kadınlarda eşit derecede etkiliydi. Araştırmacılar bu sonuçları kafeinin antidepresan özelliklerine bağlıyor.


Ayrıca insanların düzenli kahve tüketimi konusunda daha mutlu olduklarını ve daha olumlu düşünceler geliştirdiklerini gözlemledir.






Kahve Tüketimi Hakkında İpuçları


Kahvenin bizi nasıl mutlu ve sağlıklı tuttuğunu artık anladık. Bilmemeiz gereken bir şey daha var.. Kahveden elde edilen faydalar, çekirdeğin türüne, kavurma işlemine ve diğer faktörlere göre de değişiyor. Bunları da hızlıca kontrol edelim:


  • Hafif kavrulmuş çekirdekler, koyu kavrulmuş çekirdeklere göre daha yüksek kafein içeriğine sahiptir. Bu yüzden bir dahaki sefere bir fincan kahve aldığınızda, çekirdeklerinizin açık mu yoksa koyu mu kavrulmuş olduğunu öğrenin.
  • Kahve içmek için en iyi zaman sabah 6’da uyandığınızı varsayarsak, sabah 9.30’dan 11.30’a kadardır. Diğer zamanlarda kahve içmek uyku düzenini bozabiliyor.
  • Eğer bir spor salonu aşığıysanız işte size güzel bir haber. Kafein, spor salonu seansınıza başlamadan bir saat önce bir fincan kahve içmeniz şartıyla kuvvet antremanı sonuçlarınızı arttırır.
  • Tüm kahve çeşitleri arasında, kafeinden maksimum faydayı elde etmek için şeker, tatlandırıcı, şurup, krema veya süt içermeten sıcak kahve öneriyoruz.
  • Popüler efsanenin aksine kafeinsiz kahve de belirli miktarda kafein içerir. Kafeine alerjiniz varsa, bir sonraki kafeinsiz kahveyi içmeden önce bunu aklınızda bulundurun.

Kahvenin tüm faydaları en iyi şekilde ancak sınırlı miktarda içildiğinde elde edilir. Belli bir sınırın ötesinde vücudunuz kafein direnci geliştirebilir ve o kahve vuruşunu hissetmezsiniz.


Mutlu yudumlar!


24 Aralık 2021 Cuma

Aralık 24, 2021

Müzik Ve Kahve





Nörobilimcilere göre beyni dinlendirmeyi en iyi şekilde başaran 6 şarkı:

Weightless-Marconi Union

Electra - Airstream

Mellomaniac (chill out mix) - Dj Shah

Watermark - Enya

Strawberry swing - Coldplay

Please don't go - Barcelona


Peki kahveli şarkılar neler?

Kahve ve müzik hayatın mükemmel eşleşmelerinden biridir. Bir şarkı; kafein alma ihtiyacınızı ya da bir bardak kahve yapma isteğinizi tetikler mi bilmiyoruz ama gün içinde, özellikle sabahları içtiğiniz kahve için oldukça iyi bir eşlikçidir.

Kahve ve müzik denildiğinde aklımıza bir çok senaryo gelir. Kahveni hazırladıktan sonra koltuğuna kurulur ve bir şarkı başlatırsın. Kitabını okurken, arkadan çalan şarkıya kahven eşlik eder.

Müzik sevginiz kahve tutkunuz kadar güçlü ise; yalnız değilisiniz. Kahveyle ilgili ilham aldığınız müzisyenlerin şarkıları hem iyi hem de kötü zamanlar için yazılmış olmasıyla; kahvenin her zaman yanımızda olacağını gösteriyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, bir çok müzisyen; beste yaparken ve çalışırken kahve içmeye bayılıyor. 

Kahve ortak noktadır

Kahve keşfedildiği ilk dönemlerden itibaren kitap sayfalarını süsleyerek insanın kendi ile ettiği sohbetlere vesile olmuştur. Uykusuz gecelerin önünü açmış, sabahlara enerji vermiş; arkadaş toplantılarına mekan, stresli anlara sessizlik katmıştır.

Birçok yazar kahve için özlü sözler yazmıştır. Hevesleri içinde kalanlar diyecek söz bulamadığında yine kahveye sarılmıştır. Bunun örneklerini tüm kültürlerde görmek mümkündür. Birbirinden farklı onlarca türüyle damakta hoş tatlar bırakan kahve, aslında tam da insanlığın özüdür. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin, seçeneklerin pek de değişmediğini görürüz. Değişen tek şey kahvenin yanındaki ikramlar ve içen insanlardır.

Coffea Arabica ağacının çekirdeği… Etiyopya topraklarından bardaklarımıza kadar gelip günümüzün her anında kendini göstermiştir. Türkiye’de tadına göre şekersiz, orta ve sadece olarak servis edilir. En özel günlere eşlik eder. Damatlar için tuzlu seçeneği de vardır ki; bu özel günlerde ortaya çıkar. Ortamı ısıtır ve anılara kaydedilir.

Müzik modumuz, modumuz müzik!

Müzik, insanların en gizemli davranışlarından birisi olarak görülür. Tarih boyunca her millette farklı kültürel etkileşimler oluşturmuştur.

İlgili insanlar müziğin neden dinlendiğine dair bilimsel araştırmalar yapmıştır. Bu araştırmalar sonucunda bazı sonuçlara ulaşmıştır. Müziğin sadece duygusal durumumuzu etkilemesinin yanı sıra duygusal tepkiler geliştirmemize neden olduğunu belirlemişlerdir. Bir şarkının bizi hüzünlendirmesini sözlerine ya da melodisine bağlayabiliyor olsak da bu duygusal olarak etkilendiğimiz gerçeğini değiştirmez.

Kahve ve müzik buluştu

Şimdi gelin kahvenize eşlik eden, kahveli şarkıları listeleyelim;

Sylvan Esso - “Coffee”

Elektro pop ikilisi Sylvan Esso’nun “Kahve” şarkısı; kahvenin kendisi kadar pürüzsüz ve enerjik. Bu şarkı ilişkilerin karmaşıklığı hakkında olsa da; Amelia Meath’sin zahmetsizce akan tatlı sesi ve Nick Sanborn’un yumuşak elektroniğinin birleşimi ile tam anlamıyla duygularınıza dans ettirmek konusunda mükemmel bir uyum yakalanmış. Meath, şarkıda dengesiz ilişkilerin döngüsünü ifade edebilmek için; mevsimlerin ve kahve stillerinin değişimini akıllıca ele almış. “Vahşi kış, sıcak kahve / annem gitti, beni seviyor musun? / yanan yaz, soğuk kahve / bebek gitti, beni seviyor musun?” gibi sözlerle karşılaşıyoruz.

Otis Redding - “Cigarettes and Coffee”

Bazıları için, kahve ve sigara hayatta en iyi eşleşen şeylerden biridir. Bir de buna şarkı eklenince; mükemmel bir üçlü oluşur. Otis Redding; sadece efsanevi sanatçıların yapabileceği bir yolla, sevginin ve hayatın basit zevklerinin paylaşımını anlatıyor. Ona, sadece sevgiyi hissettiriyor. Redding; sabahın erken saatlerini hayatının aşkıyla geçiriyor ve hayranlık uyandıran sesiyle şarkısını söylüyor: “Çok doğal görünüyordu, sevgilim / sen ve ben burada / sadece sigara ve kahve içmek hakkında konuşuyoruz”. 

Sarah Vaughan - “Black Coffee”

Her ne kadar, şarkının 1948 yılında kaleme alınmasından beri, çeşitli sarkıcılar tarafından söylenmiş olmasına rağmen (Ray Charles, Ella Fitzgerald, Peggy Lee, k.d. Lang, Sinead O’Connor); Sarah Vaughan’dan “Black Coffee” bu listede ilk versiyonu olarak yer alır. Vaughan bu tutkulu parçada; özlem dolu bir şekilde olmayan sevgilisine haykırıyor ve onunla birlikte koyu bir kahve içme zamanını beklediğini anlatıyor. 

Descendents - “Coffee Mug”

Kaliforniya’dan punk rock grubu Descendents; bu şarkısında tıpkı bir shot Espresso gibi; küçük ama oldukça güçlü enerji veren bir parça yapmış. Sadece 34 saniyede, grubun kahveyle donatılmış ateşli hızlı sözlerinden, kahve sevgisinin ne kadar ciddi olduğunu anlıyoruz. “Bir içki ya da uyuşturucuya ihtiyacım yok / Sadece kahve kupamı sıkıca  tutuyorum”. Sabahları size, mükemmel şekilde eşlik edebilecek ve ayağa kaldırabilecek bir parça. 

Miguel - “Coffee”

Bu listedeki en çekici şarkılardan biri. 


Başka kahveli şarkılar neler var derseniz;

  1. One More Cup of Coffee - Bob Dylan
  2. Wake Up and Smell the Coffee - The Cranberries
  3. The Coffee Song - Frank Sinatra
  4. Black Caffeine - Emmylou Harris & Rodney Crowell
  5. Second Cup of Coffee - Gordon Lightfoot
  6. The Coffee Song - Frank Sinatra
  7. Coffee, Coffee, Coffee - Freedy Johnston
  8. Espresso (All Jacked Up) - Todd Rundgren
  9. Truck Driving Man - Uncle Tupelo
  10. Black Coffee - Humble Pie
  11. Black Coffee - Carroll Gibbons and Marjorie Stedeford


Kahvenin milyarlarca dolarlık bir endüstri olduğu, hemen hemen her köşesinde bir Starbuks'ın olduğu ve tahıl, patates cipsi ve hatta meyve ve sebzelere ayrılan özeni gölgede bırakan karışımlarla dolu market reyonlarının olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Öyle ki, sabah ya da öğleden sonra koşuşturmanıza hemen eşlik eden kahveye yazılan bir çok şarkının olması bizi şaşırtmamıştır. 

Kahve sensin…

“Farklı kültürlere, şarkılara ve sözlere girdim. Farklı duygulara, konulara ve ortamlara eşlik ettim. Beni seven insanları, üzgün de olsa mutlu da olsa yalnız bırakmadım. Merhaba, ben kahve… Ben senim!”

Kahve kırk yılın hatırına bir ömür birlikte olduklarımızdır. Çünkü sevdiğimizle beraber içilen kahvenin tadı hiçbir şeyde bulunmaz. Sevdiğimize her gün, her dakika ihtiyaç duyduğumuz gibi ihtiyaç duyarız kahveye.

Kahve yeni başlayan dostluklarımızdır. Yoğun telvesi ile kendimizi ölümsüz dostluklarda buluruz. Hayaller kurduğumuz taptaze kahvelerde ederiz sohbetlerimizi.

Kahve yalnızlığımızdır. Kalabalıkta içilen bir bardak çaydan ziyade yalnız başına kalmaktır kahve. Hayatımızdan gidenler olduğu vakit, “hatır bilmez” diyemediğimiz günlerde mutfakta kalan dibi kahveli bir bardağı belki döner diye içemediğimiz gibi…

Acı tatlı, hüzünlü mutlu, yalnız kalabalık ya da sadece sabah gün doğduğunda, kahve kokusunu alabildiğiniz ancak her an hasret kokusu almadan geçireceğimiz her günün kıymetini bilerek yaşamalı bu hayatı. Birlikte vakit geçirdiğiniz insanları ve kahvenizi soğutmadan içtiğiniz, neşe ve bol kahkahalı günlerinizi doyasıya yaşamanızı diliyorum.

Kahve içerken okumanız ümidiyle...

 


20 Aralık 2021 Pazartesi

Aralık 20, 2021

Evde Chemex Kahve Nasıl Demlenir



Hangi demleme yöntemini denemiş olursanız olun; Chemex muhteşem bir tasarımdır. Ancak, evde kahve demleme söz konusu olduğunda, çok azımız ondan kahve yapmak için; Chemex’in zengin tarihi ve zarif estetiğinin hak ettiği kadar zaman harcıyor. 


Chemex, büyük ölçüde kaygan tasarımı, kullanım kolaylığı ve aroma kaybı olmadan bardağa aktarımı sayesinde bugüne kadar klasik, en sevilen kahve demleme yöntemlerinden biri olmaya devam ediyor.


Bu Demleme Yöntemini Benzersiz Kılan Nedir?


Öncelikle herhangi bir cafenin rafını süsleyebilecek şık bir temel parçadır. Yerel kahve dükkanlarında vitrinlerde özel bir yerleri vardır. Bu favori ürünün 80 yıl önce icat edildiğini bilmeden, intagram hikayelerinde izleriz kendisini. Gerçekten de 80 yıl önce, yaklaşık olarak 1940’tan beri aramızda olan bu benzersiz kum saatine benzeyen cam demlik, ABD’de, Peter Schlumbohm tarafından icat edilmiş. 


Chemex’in kendine has demleme yöntemleri her baristaya göre ufak tefek farklılıklar gösteriyor olsa da; en iyi sonucu elde etmek için bazı ip uçlarını ve püf noktalarını sizin için derledik. 


Evde Demleme Tarifi


  • 30 gr kahveyi orta kalınlıkta bir öğütme ile; tartın. 
  • Filtreyi Chemex’e yerleştirin ve ölçeği sıfırlayın.
  • Zamanlayıcıyı 3 dk’ya ayarlayın.
  • Biraz su kaynatın, böylece 97°C’ye ulaşsın. Daha sonra suyunuzu azar azar dökmelisiniz. Bu tarifte toplamda 480 ml su ekleniyor.
  • İlk anda dairesel hareketlerle kahve telvesinin üzerine 60 ml su dökün. Bu, kahveyi biraz nemlendirmeye ve ince ince telvenin içine suyun işlemesini sağlar. 
  • Bu aşamadan sonra, yaklaşık 30-40 saniye kadar bekleyip, daha fazla su dökmeye devam edin. Bu aşamada 140 ml gibi fazladan bir su dökmeniz öneriliyor. Böylece bu aşamada toplam su miktarı 200 ml’ye gelecektir.
  • Ardından bir süre durun ve devam etmeden önce bir süre damlamasına izin verin. Ardından tekrar suyu dökün ve 400ml ekleyene kadar kademeli olarak dökmeye devam edin.
  • Su, öğütülmüş kahvenin dibine ulaştığında, son 80 ml su ile tamamlayın.





Chemex Sürecini Anlamak


İlk dökümün başladığı andan itibaren, tüm döküm süreci sadece 3 dakika içinde gerçekleşmelidir.


Kulağa oldukça basit bir süreç gibi geliyor değil mi? Chemex’in güzelliği burada yatıyor. Özünde sadece kahve telvesi üzerine sıcak su döküyorsunuz. Oradan, mükemmel kupayı elde etmek, bir deneme, yanılma ve deney sürecinden gelir. İşte burada da teknik devreye girer.


Bu yöntem, mükemmelleştirmek için biraz pratik gerektiren bir yöntemdir. Ancak bizim için bu düzeydeki hassasiyet ve detaylara gösterilen özen, özel kahve tutkunu olmanın tüm ilgili olduğu bilimsel zevkler ve mükemmellik çabası ile eş anlamlıdır. 


Chemex ile kahve demlemenin artıları ve eksileri hakkında biraz daha fazla bilgi için ipuçları:


  • Öğütmeden sonra mümkün olduğunca taze kahve kullanmaya özen gösterin. Bunun için belki de evinizde bir adet değirmen olmasını sağlayabilirsiniz.
  • Tarifin mümkün olduğu kadar kesin olduğundan emin olmak için küçük bir ölçek kullanabilirsiniz. Tarifteki ölçülerden saparsanız, bu kesinlikle sorun olmaz ama kontrollü bir şekilde yaptığınızdan da emin olun. Böylece neyi değiştirdiğinizi ve bunun kahvenin ekstraksiyonunu nasıl etkileceğini bilirsiniz.
  • Suyu Chemex’e dengeli daireler halinde dökmeye çalışın. 
  • Çekilmiş kahveniz için normalden daha kalın bir öğütme boyutu kullanın. Chemex’inizi kullanırken kahve telvelerinin tıkandığını fark ederseniz, bunun nedeni çok ince bir öğütme boyutu kullanılması olabilir. Chemex’i diğer demleme yöntemlerinden ayıran bir faktör, kenarlarının tamamen pürüzsüz olması, hiç bir çıkıntı veya oyuk olmamasıdır. Bu düz cam modeli aslında bir miktar vakum yaratır, bu da bazen suyun hızlı damlamasını durdurmaktadır. Bunu demleme sırasında filtre kağıdını biraz yukarı kaldırarak durdurabilirsiniz. Bu, basıncın bir kısmının oluşmasını önler ve kahvenin damlamaya devam etmesine izin verir. 
  • Bu işlemle 3 dakikayı aşmamaya özen gösterin. Fazla ekstraksiyon bardağınızda çok fazla acılık yaratırken, eksik ekstraksiyon çok fazla ekşi, daha asidik notalar üretecektir.
  • Hedeflemeniz gereken optimum nokta (biraz daha kaba bir öğütme kullanmaktan gelir) orta düzeyde bir özütlemedir. Çok hızlı veya çok uzun sürmez. Bu iki uç noktanın güzel bir dengesi ve karışımı, iyi dengelenmiş bir bardağın oluşmasını sağlar.
  • Chemex filtreleri bir dizi farklı çeşitte olmaktadır. Ancak, hepsi de aynı kalınlık ve yoğunluğa sahiptir. Chemex kullanmanın faydalarından biri, çok temiz bir fincan kahve üretmek için kahve telvesindeki bir çok yağı ve ince partikülü filtreyebilmesidir.


Çok ayrıntılı ve zahmetli gibi görünebilir ancak Chemex sürecine hakim olmak, biraz daha fazla zaman ayırmaya değer. Bu, ne kadar sabırlıysak, o kadar fazla memnuniyet duyacağınız oldukça meditatif bir süreçtir. Chemex’i sabah rutininizde biraz boş zaman olarak değerlendirebilirsiniz. Kahvenin damlamasın sabırla bekleyin ve bir sonraki demleme tarifinizce yapabileceğiniz deneysel değişiklikleri düşünün.

19 Aralık 2021 Pazar

Aralık 19, 2021

Sabah Aç Karnına Kahve İçmek




Çoğu ülkede tüketim seviyeleri neredeyse sudan sonra en popüler içecek; kahve.


İçeriğindeki kafein, daha az yorgun ve daha uyanık hissetmenize yardımcı olmasının yanı sıra, ruh halinizi, beyin fonksiyonunuzu ve egzersiz performansınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Ayrıca kilo kaybını arttırabilir ve Alzheimer, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi hastalıklara karşı korumada destekleyici olabilmektedir.


Bazı insanlar aç karnına kahve içmenin sağlığına zarar verebileceğini iddia etse de; bir çok insan sabahları ilk iş olarak kahve içmeyi çok sevmektedir. Özellikle öğle saatlerinde ilk öğünlerini yemeyi tercih eden ve aralıklı oruç yapan insanların, ilk öğünlerine kadar olan bu süreçteki sabah saatlerinde, kahve tükettikleri bilinir. Peki sabah aç karnına içilen kahve kime zararlı ya da faydaları var mı?


SİNDİRİM SORUNLARINA NEDEN OLUR MU?


Araştırmalardan bazıları, kahvenin acılığının mide asidi üretimini uyarabileceğini gösteriyor. Bu nedenle, bir çok insan kahvenin mideyi tahriş etmesiyle beraber, irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi bağırsak rahatsızlıklarının semptomlarını kötüleştirdiğini düşünüyor. Kimilerinde ise mide ekşimesi, ülser, mide bulantısı, asit reflüsü ve hazımsızlığa da neden olduğuna inanılıyor. 


Kahveyi aç karnına içip içmediğinize bakılmaksızın; araştırmalar, kahve ve sindirim sorunları arasında güçlü bir bağlantıyı henüz bulamıyor. Ancak, özellikle irritabl bağırsak sendromu teşhisi konmuş hastalarda, uzmanlar; kahvenin günlük tüketimini tamamen kesmek ya da oldukça azaltmak gibi yöntemlere giderek, iyi sonuçlar alabilmektedirler. Doktorlar bu teşhisi ve sürece yönelik tavsiyeleri, çoğunlukla bağırsak mikrobiyatası testlerine bakarak yapabiliyorlar. 


Bununla birlikte, insanların küçük bir kısmı kahveye karşı aşırı derecede hassastır ve bu kişlilerin yaşadığı mide ekşimesi, kusma veya hazımsızlık gibi semptomların sıklığı ve şiddeti; kahveyi ister aç karnına, isterse tok karnına içsinler; sabit kalmaktadır. 


Yine de, vücudumuzun nasıl tepki verdiğine dikkat etmek, her besinde olduğu gibi, kahvede de önemlidir. Kahveyi aç karnına içtikten sonra sindirim sorunları yaşıyorsanız, ancak tok karnına böyle bir sorun yaşamıyorsanız, tek yapmanız gereken kahve tüketiminizi buna göre ayarlamak.


Özetle, kahve mide asidi üretimini arttırır ancak çoğu insan için sindirim sorununa neden olmaz. Bu nedenle aç karnına kahve tüketmek bir çok insan için sağlığı tehdit eden bir şey olmayacaktır.



STRES HORMONU SEVİYESİNİ YÜKSELTİR Mİ?


Bir başka yaygın olan argüman ise, aç karnına kahve içmenin stres hormonu kortizol düzeylerini arttırabileceğidir. 


Kortizol; böbrek üstü bezleriniz tarafından üretilir ve metabolizmayı, kan basıncını ve kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Yine de; kronik olarak aşırı düzeyler kemik kaybı, yüksek tansiyon, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi sağlık sorunlarını tetikleyebilir. 


Kortizol seviyeleri, uyandığınız zaman doğal olarak zirve yapar, gün içinde düşer ve uykunun erken evrelerinde tekrar zirveye ulaşır. 


İlginç bir şekilde, kahve kortizol üretimini uyarır. Bu nedenle, bazı insanlar kortizol seviyelerinin zaten yüksek olduğu sabahları ilk iş olarak kahve içmenin tehlikeli olabileceğini iddia ediyor. 


Bununla birlikte, kahveyi düzenli olarak içen kişilerde kortizol üretimi çok daha düşük görünüyor ve bazı araştırmalara göre kortizolde hiç artış göstermediği görülüyor. Ayrıca, tok karnına kahve içmenin bu yanıtı azalttığına dair de çok az kanıt var. 


Dahası sık sık kahve içmeseniz bile kortizol seviyelerindeki herhangi bir artış geçici gibi görünüyor. Böyle kısa bir zirvenin uzun vadeli sağlık komplikasyonlarına yol açacağına inanmak için çok az neden olduğu aşikar.


Kısacası, kahve; stres hormonu kortizolde geçici bir artışa neden olabilir. Bununla birlikte, aç karnına veya yemekle birlikte içtiğinize bakılmaksızın, bunun sağlık sorunlarına yol açması da olası değil.


DİĞER POTANSİYEL YAN ETKİLER NELERDİR?


Kahveyi aç karnına içseniz de içmeseniz de bir kaç olumsuz yan etkisi olabilir.


Örneğin kafein bağımlılık yapabilir ve bazı kişilerin genetiği onları kafeine karşı özellikle hassas hale getirebilir.


Bunun nedeni, düzenli kahve alımının beyin kimyanızı değiştirebilmesi ve aynı etkileri üretmek için giderek daha fazla miktarda kafeine ihtiyaç duymasıdır.


Aşırı miktarda içmek endişe, huzursuzluk, kalp çarpıntısı ve kötüleşen panik ataklara neden olabilir. Hatta bazı kişilerde baş ağrısı, migren ve yüksek tansiyon ile sonuçlanabilir.


Bu nedenle çoğu uzman, kafein alımınızı günde yaklaşık 400 mg ile sınırlamanız gerektiği konusunda hemfikirdir. Bu 4-5 fincan kahveye eşdeğerdir. 


Etkileri yetişkinlerde 7 saate kadar sürebildiği için; kahve, özellikle günün geç saatlerinde içerseniz uykunuzu da bozabilir. 


Son olarak; kafein, plasentayı kolayca geçebilir ve etkileri hamile kadınlarda ve bebeklerde normalden 16 saate kadar daha uzun sürebilir. Bu nedenle hamile kadınların kahve alımını günde 1-2 fincan )240-480 ml) ile sınırlamaları önerilir.


Aç karnına kahve içmenin bu etkilerin gücünü veya sıklığını etkilemediğini de unutmamak gerekir.


Böylece anlıyoruz ki, çok fazla kahve içmek; kaygı, huzursuzluk, migren ve kötü uykuya neden olabilir. Bununla birlikte, aç karnına içmenin bu yan etkilerin sıklığını veya gücünü etkilediğini gösteren hiç bir kanıt yoktur.


SON BAKIŞ


Bir çok insan sabahları yemek yemeden önce ilk iş olarak kahvenin tadını çıkarmaktan çok keyif alır. Kalıcı efsanelere rağmen, çok az bilimsel kanıt, aç karnına içmenin zararlı olduğunu göstermektedir. Aksine, nasıl tüketirseniz tüketin, vücudunuz üzerinde muhtemelen aynı etkilere sahiptir.


Yine de aç karnına kahve içerken sindirim sorunları yaşıyorsanız, kahveyi yemek yedikten sonra ya da yemekle birlikte içmeyi deneyin. Bir gelişme fark ederseniz, rutininizi buna göre ayarlamak en iyisi olabilir.




Kaynaklar:


https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5696634/



https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/20070100/


https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5544304/


https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/12741451/


https://www.acog.org/clinical/clinical-guidance/committee-opinion/articles/2010/08/moderate-caffeine-consumption-during-pregnancy?utm_source=redirect&utm_medium=web&utm_campaign=otn


https://health.gov/our-work/nutrition-physical-activity/dietary-guidelines/previous-dietary-guidelines/2015/advisory-report





Popüler Yayınlar